İnternete bağlanmaniz ve mekanizmalarının çoğunu öğrendiğinizden beri epey bir zaman geçtigini dusunuyorum: Facebook, instagram, twiteri kullanabiliyor, e-posta gönderip alabiliyor, en sevdiğiniz tarayıcınızla internette gezinebiliyor ve pek çok şey yapabildiginizden hic kuskum yotur.. Fakat birinin size internetin ne olduğunu sorması durumunda cevap verebilirmisiniz? kendi kendinize hic bu soruyu sordunuzmu? Eminiki hayir. İnternet, herhangi bir yerde mevcut olan ve sadece çok fazla kendi kendimize soru sormadan kullandığınız şeylerden biridir. Yani, birisi size bu soruyu sordugunda kesin bir cevap veremezseniz, bunun tamamen normal olduğunu bilin. Cunku hani derler ya uzumunu ye bagini sorma gibi bir sey, bizde genelikle boyle yapariz.
Ve şimdi ben internet'in ne olduğunu tam olarak bilmeniz için, dünyadaki en büyük iletişim ağı olduğunu nasıl calistigini sizler icin arastirdim ve sizlerle paylasiyorum. Ancak, bu noktaya gelmeden ve doğrudan sorularinizi yanıtlamadan önce, bazı tarihsel ipuçlarına sahip olmak iyidir: Cok fazla zamaninizi almayacağım, sadece gerekli bilgiyi vermemize yetecek kadar, ne hakkında konuştuğumuzu daha iyi anlayabilmeniz için.
Simdi yapmaniz gereken tek sey kendinize biraz zaman ayırmaniz ve okumaya devam ettmeniz: Eminim'ki, bu makalenin sonunda, İnternet'in ne olduğunu soranlara tatmin edici bir şekilde cevap verebileceksiniz. Oncelikle derinlere inerek internetin tarihinden baslamak istiyorum.
- İnternetin tarihi
Internet yetmiş yıl önce ileri goruslu bilim adamlarin arzuladigi bir hayaldi: Şimdi bulunduğumuz yere ulaşmak için bilim insanlari onlarca yıl süren çalışma ve incelemeler sonucunda bu gunlere gelindi. Bildiğiniz gibi, hiçbir şey kendiliginden doğmaz ve büyük ağda bir istisna değildir: Onun icin Yoculugumuza internetin ayagi olan arpanetle baslamak istiyorum.- ARPANET
(Advanced Research Projects Agency Network): Amerikan Gelişmiş Savunma Araştırmaları Dairesi Ağı): Yeni adiyla DARPA (Defence Advanced Research Projects Agency) ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı
1960 yılında, Amerika Birleşik Devletler Savunma Bakanlığı ARPA projesini oluşturdu: coğrafi olarak uzak yerlere de bağlanabilecek bir iletişim ağı kurmaktan sorumlu bir kurum gorevlendirdi Çünkü, geçmişteki savaşlar sırasında bombaların etkisi göz önüne alındığında, nükleer bombalama ile yok edilemeyecek bir şeyle iletişim kurulmsi gerekiyordu.
Zamanın ilerlemesi ve projenin ilerleyişi ile ARPA bir bilgisayar ve bir telefon hattı ile dört üniversiteyi birbirine bağlamayı başardı: Bu küçük iletişim ağına ARPANET adi verildi ve her şey oradan başladı.
- TCP / IP : Transmission Control Protocol / Internet Protocol
Ancak bilgisayarların birbirleriyle iletişim kurması yeterli değildi. Verilerin bir bilgisayardan diğerine doğru şekilde taşınmasıda gerekiyordu: örneğin, yolculuk sırasında bilgilerin doğru sıraya ulaşması ve "kaybolmaması" gerekiyordu. Bu nedenle, iletişimi mükemmelleştirmeden önce, yıllar geçti: ARPANET büyüdü ve bilgisayarlar gittikçe daha fazla oldu, ve aynı şekilde nasıl iletişim kuracakları, böylece bilgilerin farklı olsalar bile tüm bilgisayarlar tarafından doğru bir şekilde anlaşılabiliyor olmasiydi.
Iste bu nedenle, 1970'lerin ortasında bugün TCP / IP protokolü dediğimiz şey doğdu. TCP / IP, ağ üzerindeki iletişimi bir şekilde “domine eden” kurallardan başka bir şey değildir. İki bölümden oluşur: TCP bölümü, verilerin ağın bir tarafından fiziksel olarak diğer tarafa nasıl taşınacağını içerirken, IP kısmı, verilerin talep edilmesi gereken bilgisayarlar tarafından nasıl iletilmesi ve yorumlanması gerektiği ile ilgilenir.
- E-posta ve NSFNET
Ray Tomlinson 1971'de ARPANET uzerinde bircok universitenin birbine bagli oldugunu bunlara arasinda mesajlasmak gerektigini dusunerek bir sistem uzerine kendin yogunlastirdi: fikir, mesajda hem yönlendirildiği kişinin adını hem de onu alacak bilgisayarın adresini belirtmek idi; Bu iki bilgi, @ ile birbirinden ayrilacak "(" İngilizcede (at) yani kime "olarak okunur)" yazan "sembolü ile ayrılmıştır. bu buluş bugün e-posta olarak adlandırılan şeydir.Bundan kısa bir süre sonra, iki bağlantılı bilgisayarın dosya alışverişi yapabilmesinin ilk yolu icat edildi ve bu da ünlü FTP protokolü haline geldi.
Artık daha fazla insan bu büyük ağı tanıdı ve gittikçe daha fazla üniversite katılıyordu: bu nedenle belirli bir noktada ağlar ağları oluşturmak gerekiyordu. Bu şekilde, küçük bir ağda birbirine daha fazla bilgisayar bağlıydı ve tüm küçük ağlar omurga ismini alan (ve hala sahip olan) daha büyük bir ağa bağlandı. Başlangıçta ARPANET'in sadece ABD Savunma Bakanlığı ile iletişim kurması gerekenlere adanmış bir ağ idi.
Böylece, 1980'lerin ortalarında NFSNET dünyanın her yerinden birçok üniversiteyi birbirine bağlayan omurgalardan oluşan ARPANET'e “alternatif” bir ağ olarak inşa edildi.
NFSNET, bugunku internet'in annesidir: Zamanla, daha fazla omurga doğmuş, birbirleriyle daha hızlı iletişim kurabilmiş ve daha uzaktaki bilgisayarlara bağlanabinmisti. NFSNET, birkaç yıl sonra, şimdi bildiğimiz İnternet olacaktı.
- WWW
1991 yilinda IsvicreninCenevre sehri CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire)'de WWW veya World Wide Web icat edildi, bu da CERN üyelerinin doğrudan masalarından, çeşitli bilgisayarlarda bulunan bilimsel belgelere kolayca erişmelerini sağlıyordu. WWW ile birlikte HTML dili (HyperText Markup Language) doğmuştur, bu, Internet sitelerinin sayfalarını yazmak için kullanılan yöntemdir ve HTTP protokolü, yani sitelerin verilerinin bir tarafından diger tarafa geçtiği yerdir.WWW, sadece iki yıl sonra, 1993'te, ilk programların basit bir şekilde kullanılması için icat edildiğinde herkese açık hale getirildi. Artık bir web sitesinde gezindiğinizde neden http: // www adlarını kullanmak zorunda olduğunuzu da anlamalısınız: tarayıcınıza bir web sayfası indirecek talimatlar veriyorsunuz, böylece http protokolü kullanarak sunucuyla iletişim kurmanız gerekiyor.
WEB ile İnternet bazen birbirleri ile karistirilir, ama gerçekte iki farklı şey İnternet - konuşmayı olabildiğince kolaylaştırmak için - çevrimiçi olarak gerçekleşen tüm iletişimin temel aldığı altyapıdır. Tarayıcımızda bir sayfa görüntülediğimizde (Web), E-posta gönder, FTP üzerinden dosya aktarımı ve daha fazlası olduğunda, bir cihazdan diğerine aktarılan tüm verileri içeren programdır. Web ise, birçok internet servisinden biridir ve daha doğrusu, bir tarayıcıdaki hipermetin biçimindeki verilerin görüntülenmesine izin veren şeydir.
Bu nedenle, Web, Web sayfalarını geri çağırmak için tarayıcımızla çevrimiçi tararken kullandığımız İnternet'in bir çok "fonksiyonundan" sadece biridir (bu yüzden bir adres yazarken, cihazımız bunu DNS üzerinden çevirir, uzak sunucu ve daha sonra elde edilen verilere döndürür) ancak FTP protokolü yoluyla e-posta ve dosya transferi gibi başkaları da vardır.
- Bugünku İnternet
Yıllar geçtikçe, Internet daha iyi hale geldi ve daha fazla programlar ortaya cikti. programlardan indirilecek programlara mesajlar gönderip almak, Internet üzerinden çağrı yapmak için programlar ve diğer pek çok farklı program. Birkaç yıldan beri akıllı telefonlar ve tabletlerin icadıyla, İnternet'i her yere götürebilir ve küçük görevleri gerçekleştirmek için mesajlaşma uygulamaları, sosyal ağlar ve diğer pek çok harika uygulama gibi binlerce başka uygulama.
- İnternet nasıl çalışır?
Internet'in tarihini dikkatlice okudunuz mu ve sonunda hersey net mi? Mükemmel, İnternet dünyanın her yerindeki web sitelerini goruntuleme, e-posta alip ve göndermeek, arkadaşlarla sohbet etmek ve daha fazlası.
Eğer internet "büyük ağ" veya basitçe "ağ" olarak adlandırılırsa, bunun bir sebebi vardır: İnternet, İnter(arasında) ve net(Ağ) kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Bu da “Ağlar arasında”kelimesinin birleşiminden geldiğini unutmayın. Bu kelime, tüm dünyadaki birbirine bağlı bilgisayarları, akıllı telefonları, tabletleri, Akıllı TV'leri, smartwatch'ları - ve her türlü veri alışverişi almayı düşünmenizi sağlamalıdır.
Nasıl diyorsunuz? Bugün bu muazzam bir veriyi bir taraftan diğerine nasıl taşıyabileceğini hayal edemiyor musunuz? TCP / IP protokolünü size anlattığım zaman hatırlayın: her bağlı cihazın kendi IP adresi vardır ve bu bilgi hareket etmeye başladığında, hangi IP adresine erişmesi gerektiğini bilir.
Pekin'den Ankaraya kesin bir adrese ulaşması gereken bir mektup olarak internette dolaşan bir bilgi hayal edin: Alıcının (IP) adı ve adresi bu mektupta yazılır ve farklı posta merkezleri tarafından sıralanır. ve sonunda postacı tarafından gereken adrese teslim edilir.
Bana bir taraftan veriyi bir taraftan diğerine nasıl fiziksel olarak götürdüğünü soracak olursaniz; Bunu anlamak çok zor değil: Daha önce de anlattığım gibi, bir taraftan diğerine bilgi taşımak için, çok sayıda küçük (ve büyük) ağ, devasa bir alan yaratmak için birbirine bağlı. Aktarım araçları, yani verinin hareket ettiği "malzemeler" esas olarak telefon çiftleri, koaksiyal kablolar veya optik fiberlerdir. Bazı durumlarda, veriler ayrıca elektromanyetik dalgaları kulanarak, böylece uydular veya antenler (hücresel bağlantılarda olduğu gibi) yoluyla iletişimden yararlanarak seyahat eder.
Size şu ana kadar anlattığım her şeyle, başlattığımız soruyu tam olarak yanıtlayabilirsiniz: İnternet, tüm teknolojiler, programlar ve uygulamaların doğru şekilde iletişim kurabilmesi için birbirine bağlı tüm cihazların kümesidir. Başlangıç ya da sonu olmayan devasa bir ağ gibidir: Bir noktadan başlayarak, farklı yollarla bile ağdaki diğer tüm pozisyonlara ulaşabilirsiniz. Herkes herkesle bağlantılıdır: Bu büyüleyici kısmı!
1960'dan günümüze, işler çok değişti ve İnternet herkesin hayatında bir güç haline geldi. Ve sen, şeylerin olduğu gibi, sen hala onsuz yapabileceğini düşünüyor musun? Ben öyle düşünmüyorum. Bu nedenle, bilginizi arttırmak ve bu olağanüstü ortamın en iyi potansiyelinden yararlanmayı öğrenmek için ağdan faydalanın: İnternet'in tarihini ve işleyişini derinleştirin.
Sponsor Reklam
